bugün

entry'ler (14)

yazarların en son bitirdiği kitap

Beyaz geceler - dostoyevski.

yazarların en son bitirdiği kitap

Cevdet bey ve oğulları - Orhan pamuk.

biz mi eşyalara sahibiz onlar mı bize

insanlar sevilmek, Eşyalar kullanılmak içindir. Dünyadaki kaosun nedeni; eşyaların sevilmesi, insanların kullanılmasıdır.

y kuşağı

y kuşağı, z kuşağı, x kuşağı.. Reklamcılar bu şekilde türlü türlü tasniflerle kuşaklar yaratıyor ve tüketime yönelik bir reklam alanı yaratıyor.

"Z kuşağı bu ürüne çok önem verir"
Z kuşağı kim? Kuşak nedir? Ebeveyni üniversite mezunu çocuk ile annesi ev kadını babası düşük maaşla çalışan bir çocuk aynı kuşaktan mı? Kimse bunları sormuyor.

Bu sınıflandırma psikiyatristlerin alanıdır, reklamcıların değil. Tüketime yönelik oluşturulmuş bir ayrımla hakikatin bütününe ulaşmak mümkün değildir, hele sosyoloji bu kadar hızlı değişirken.

Elbette aynı yaş grubundaki insanların ortak birtakım nesneleri ve görüntüleri olmadığını iddia edecek değilim ancak bu düzlem doğum tarihi üzerinden ölçülemez. Çünkü diğer parametreler (statü, gelir düzeyi, yaşadığı yer) çok daha etkili.

la bu ne soğuk

Üç dört saat önce dışarıda dolaşırken benzer şekilde verdiğim bir tepkidir. Bu ne soğuk, donduk. Deniz kenarları kışları çekilmiyor pek.

çocukluğu hatırlatan detaylar

Taso, kral TV, kral fm, Teoman, Feridun düzağaç ve misketler.

satranç

Sevmediğim bir oyun. Çocukluktan beri ısınamadım bir türlü, yaş kaç oldu hala sevemiyorum.

yaşamına son vermek

sıkı yazarların deştiği konulardan biri. cesare pavese, intiharın geride kalanlara yönelik ağır bir suçlama olduğunu iddia eder. Bana kalırsa intiharın hepimiz arasında bu kadar ilginç ve tüyler ürpertici olmasının sebebi, işlerin ters gittiğini bize fark ettirmesidir.

radyo tiyatrosu dinleyerek uyumak

en sevdiğim aktivitedir. Hele uyumam gerekiyorsa ve uykum yoksa, hemen açarım bir radyo tiyatrosu 5 dakika sonra rüya görmeye başlamışımdır bile.

havalar soğudu mutlu musunuz yaz haterları

gayet mutluyum. ne güzel ter yok, gözümü yakan güneş yok, ses yok. battaniyeyi sırtıma çekip film izleyeceğim.

sigarayı bırakmak

istediğim an yapabildiğim bir şey. ama şu an bırakmak istemiyorum.

gecenin şiiri

O sahibinin sesi gramofonlarda çalınan şey
incecik melankolisiymiş yalnızlığının
intihar karası bir faytona binmiş geçerken ablam
caddelerinden ölümler aşkı pera'nın

Esrikmiş herhal bahçe bahçe çiçekleri olan ablam
çiçeksiz bir çiçekçi dükkanının önünde durmuş
tüllere sarılmış mor bir karadağ tabancasıyla
zakkum fotoğrafları varmış cezayir menekşeleri camekânda

Ben ki son üç gecedir intihar etmedim hiç, bilemem
intihar karası bir faytonun ağışı göğe atlarıyla birlikte
cezayir menekşelerini seçip satın alışından olabilir mi ablamın.

alejandro gonzalez inarritu

26 yaşında hayattan hiçbir beklentisi ve umudu olmadığı zamanlar avare avare dolaşırken izlediği bir y. güney filminin etkisinde kalarak yönetmen olmaya karar vermiş ve en nihayetinde oscar'dan cannes'daki jüri ödülüne kadar sayısız ödülü toparlamış yönetmen.

filmleri genellikle parça parça, farklı hikayeler üzerinden ilerler ancak işlenen tema her hikayede birbiri ile ilksel bir bağa sahip olduğu için mutlaka bir yerlerde buluşur ve size "haaa" dedirtir. babil filmi, insanın bu dünyada kendinden olmayanlarla yaşadığı iletişimsizliği fevkalade güzel anlatır. hollywood'a kaymadan önceki filmlerini (birdman öncesi) ayrı severim.

eric rohmer

birkaç tane şaheser niteliğinde filmi olan bir yönetmen.

Evvela rohmer'in tekniğini diğer yönetmenlerden ayıran Fransız yeni dalga akımından olmasıdır. Hatta yanlış hatırlamıyorsam yeni dalga'nın ilk temsilcilerinden. O dönemde fransa'da ünlü bir derginin sinema sayfalarında yazıyor ve sonrasında film çekmeye başlıyor. Fransız yeni dalga'nın diğer yönetmenleri ile ayrılan yanı, rohmer'in filmlerinin bir roman akışında olmasıdır. Film bittiğinde siz çok üst düzey diyalogları olan ve iyi bir felsefi altyapıya oturtulmuş bir mesele hakkında bir şeyler izlediğiniz sezinlersiniz. Eh, biraz akıllıysanız da üzerine düşünüp "ne filmdi ama" dersiniz. Rohmer sinemasına başlamak için, altı ahlak öyküsü idealdir. Maud'da bir gece filmi de Pascal ve matematik üzerine epey yoğun bir filmdir. Hayatın gizli geometrisine dair hissettiklerini derinleştirmek isteyenler için başucu yönetmenlerindendir.